Alman fizikçi Wilhelm Röntgen‘in X ışınlarını buluşu,tıbbi teşhis ve tedavi yöntemlerinde devrim yaratmıştır. Ayrıca, X ışınları bilim ve endüstri alanlarında son derece önemli bir çözümsel araç olmuştur.
Bir Alman kasabası olan Lennep’de dünyaya gelen Röntgen’in tek amacı bilimle uğraşmaktı. Bilimin günlük yaşama uygulanmasına, bu uygulanmanın tüm ulusların yararına olacağına ve bilimsel buluşların sonuçlarının tüm insanlığın malı olduğuna inanırdı. Röntgen’in bu soylu inançları, ileri ki yıllarda zorlu günlerle karşılaştığında bile sarsılmamış ve her zaman onlara bağlı kalmıştır.
Röntgen, okuldan kovulduğu için, üniversiteye gitme olanağını yitirmişti. Sonuçta Zürih’deki Teknik Okula yazıldı ve mühendis olmak için çalışmaya başladı. Ancak seçkin Alman fizikçi August Kundt’un yanına asistan girince,mühendislik yapma düşüncelerini bir yana bıraktı. Röntgen fiziğin çeşitli dallarını tanıyınca,geleceğini,uygulamalı bilim yerine kuramsal çalışmalara bağlamaya karar verdi. Bir süre sonra da Bavyera ‘daki Würzburg Üniversitesi’nde göreve başladı. 1900 yılında Münih Üniversitesi’ne geçti ve 1920 yılında emekli olana kadar burada kaldı. 1895 yılında, Würzburg’da Fizik bölümü başkanlığını yürütürken tarihi ve çok önemli buluşunu yaptı.
Katod ışınlarının özelliklerini inceliyordu. Katod ışınları, elektrik yükü boşaltma tüpündeki iki elektrot arasından yüksek akım geçirildiğinde, eski uçlu elektrodda oluşuyordu. Röntgen,bu ışınların, belirli bazı kimyasallarda hafif bir ışık oluşturmalarıyla ilgileniyordu. Bu parlaklığı daha kolay gözleyebilmek için, laboratuvarını kararttı ve katod ışın tüpünü siyah bir karton içine aldı. Tüpü çalıştırdığında, odanın öbür ucundaki baryum platinsiyanit denilen kimyasalın kalıntılarının parlak bir ışık saçtığı biliniyordu. Ancak Röntgen, bu ışınların tüpü saran kartonu geçip çıkmalarının olanaksız olduğunu da biliyordu.
Olayı incelemeye karar vererek kimyasalı başka bir odaya götürdü ama,sonuç değişmedi. Tüpü çalıştırdığında, kimyasal başka odada olduğu halde yine ışık verdi.Bunun üzerine Röntgen,boşaltım tüpünün, çok iyi bilinen katod ışınları yanında bir başka ışın türü daha saçtığını kavradı. Bu ışın gözle görülmüyordu ama,son derece yüksek bir delip geçme niteliğine sahipti. Deneyler sonucu bu bilinmeyen ışınların epey kalın kartondan, hatta madeni levhalardan geçebildiğini gördü. Kaynağını bilemediği bu ışınlara XQ ışınları adını verdi.
Röntgen, X ışınlarının,çok etkileyici bir fotoğrafik görüntü verebilme niteliğini taşıdığını da keşfetti. 1896 yılında,X ışınları ile ilgili ilk topluma açık konuşmasında,bu konuyu temel aldı. Deneyleriyle ilgili gereken açıklamaları yaptıktan sonra bir gönüllü çağırdı ve kendisini dinlemeye gelenlerin önünde,adamın elinin X ışını fotoğrafını çekti. Resim banyo edildikten sonra,adamın el kemiklerinin kusursuz görüntüsü ortaya çıktı. Elin yumuşak dokusundan kolayca geçen X ışınları, kemik tarafından emiliyor ve resimde eldeki kemiklerin görüntüsü net biçimde ortaya çıkıyordu. Röntgen’in bu gösterisi çok büyük başarı sağladı ve çok kısa bir süre sonra Birleşik Devletler’de,bir adamın bacağına saplanan kurşunun yerini saptamakta kullanıldı.
Tıbbi teşhislerde kullanılmasındaki önemi yanında,bilim adamlarının X ışınlarını derinden derine incelemeleri, araştırmaları, radyoaktivitenin bulunuşuna doğrudan etken oldu.Böylece Röntgen’in buluşu, yalnızca çok önemli, yeni bir tıbbi yöntemin doğuşuna yol açmamış, aynı zamanda atom ve çekirdeğinin sırrını açıklamakta çok büyük bir rol oynamıştır.
Aralarında (1901)Nobel Fizik Ödülü de bulunan birçok bilimsel ödülü aldığı halde,hiçbir zaman X ışınları ile ilgili konuda patent almaya yanaşmamıştır.Her zaman ilkelerine bağlı kalmış ,buluşlarının dünya için taşıdığı olağanüstü değeri, kendisi için en yeterli ödül olarak görmüştü.Ne yazık ki dünya Röntgen’e, Röntgen’in ona davrandığı kadar iyi yürekli davranmamış ve 1920’lerde Almanya’yı pençesine alan yüksek enflasyon sırasında bu büyük bilim adamı korkunç bir yoksulluk içerisinde ölmüştür.