arama

BİR GENÇ KIZIN EVLİLİK SORUNSALI

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

Merhabalar

Bugün günümüz kızlarının kanayan yarası evlilik sorunsalından bahsetmek istiyorum. Kanayan yarası diyorum çünkü artık kızlarımız için erkeği nikah masasına kadar getirebilmek oldukça zor. Genelde daha parmağa o yüzü geçirmeden erkekler yarı yolda game over oluyor. Nikah masasını gören kızımız marionun oyunun sonunda prensesi kurtardığı sahne misali, gözlerinde zafer pırıltıları. O aşamaya kadar çektiği çilenin verdiği emeklerin karşılığını alma mutluluğu… Sanırsın ülkeme renkli televizyon gelmiş, galatasaray uefa kupasını almış, eurovisionda Sertab’la birinci olmuşuz.

Bu mutluluğa hak veriyorum tabi çünkü ülkemizde boşanma oranları oldukça yüksek son zamanlarda. İnsanlar doğal olarak evlenirken artık eskisi gibi acele etmiyor daha temkinli yaklaşıyorlar bu fikre. Özellikle erkekler için bir kat daha zor bu iş. Böyle bir ekonomide altına zam, beyaz eşyaya zam, düğün salonuna zam, düğündeki pastaya meyve suyuna bile zam ama maaşlar stabil hal böyle olunca erkekte evlilik için daha temkinli duruyor. Ee böyle bir durumda adamı nikah masasına oturtmuşsun üstüne after party bile yapmışsın sen sevinmicen de ben mi sevincem kız, oyna hakkındır.

Tabi erkeği evlenmeye ikna ettin sonrasında bu erkeği arkasında baş harflerinizin bulunduğu koca balonların önünde boomerang çekmeye ikna edeceksin daha. O boomerangın olmadığı nişana ben nişan demem arkadaş. Sonrasında instagram profiline nişan tarihini de yazdırırsan ilk leveli başarıyla tamamlamış olacaksın. o ‘tik’ sesini sizde duydunuz mu?

Sonrasında aylarca süren düğün hazırlıkları bu hazırlıklar sırasında 6526216 kez ayrılma kararı verme bazen yüzüğü atıp atıp geri takma durumları vs vs. olabiliyor, normaldir. Kızlarımızın istediği gelinliği giyebilmek için 1 ayda 10 kilo verdiren muhteşem diyet programları, aç uyumaktan harap olmuş sinir sistemi ”ayyy saçımı topuz mu yapsam maşa mı yapsam”diye geçirilen uykusuz geceler derken düğün gününe kadar damat adaylarımız Allah tarafından sınanıyor, yazık vallahi çok acıyorum ben bu erkeklere.

Yetmiyor, yeter mi hiçççç. Düğünden önce birde kızlarımızın ”bekarlığa veda partileri” çıktı başımıza. Önceden erkeklere mahsus olan bu eğlenceyi onlardan da çaldık, bunu da çalalım aman erkekler ölsün biz erik dalı çaldırıp göbek atalım. Düğün öncesi düğündeki kadar masraf yapılan bekarlığa veda partisinde gelin kızlarımızın kız kankitoşları aynı tip kıyafet giyer gelin kızımızda ”bride”yazılı bir t-shirt giyer ellerinde şampanyalarla kameralara hunharca gülerek poz verirler. Ben o pozları genelde avını yakalayıp hunharca yiyen pirana balıklarına benzetirim. İnstagrama atılan bekarlığa veda parti video ve fotoğraflarını belgesel niteliğinde izlerim hep. Burda kurban ”damat” oluyor piranayı söylemeye gerek yok herhalde.

Bu adetimizde bittiğine göre hepimizin neşesi kına gecesine geçelim mi? En sevdiğim kısım bu çünkü. Gelin kızımız Osmanlı Türk dizilerinden fırlamış gibi giyinir, cariyeleri etrafında ellerinde tefle oynarlar daha çok Tanrıya teşekkür etmek için ayin yapan Kızılderili kabilelere benzerler. En muhteşem kısım ise kına yakılırken gelin kızımızın salya sümük ağlayıp iki dakika sonra erik dalıyla ortada oynaması. Bu kadar kısa sürede nasıl bir duygu değişimidir bu bence ingiliz bilim adamları bunu araştırmalılar.

Eee kına bittiğine göre ”ahmetayşewedding”e geçelim mi? Malum düğün sabahında gelinimizin kız kankitolarının desteğiyle bu hashtag açılır düğün bitene kadar düğüne dair ne varsa bu hashtag ile paylaşılır. İlk dans, yıllarca verdiği çabayı göstermek amacıyla bayağı yüksek bir volume ile evet diye haykırış (Bu haykırışın volumune göre gelin kızımızın verdiği çabayı hesaplayabilirsiniz). Sonrasında kol kola geçirip pasta yeme merasimi. Bu evrede damatlarımızın pastaya kadar giderken ”bak o kadar prova yaptık kolunu koluma düzgün geçirip o pastayı yediremezsen seni vururum” diye azar işittiklerine eminim. Pasta da yendikten sonra çiftetelli halay ve takı merasimi. Benim en sevdiğim kısım takı merasimi, aylarca bu düğün için tüm emeklerini biriktirdiğin tüm paraları harcamışsın tabii ki takılan takıların masraflarını karşılayıp karşılamayacağının hesabını yapacaksın. Eminim ki o sırada damat kafasında hiç olmadığı kadar hızlı matematiksel işlemler yapıp şu bileziği de pastacıya, şu çeyreği kuruyemişçiye, hah şu da araba süslemesinin kalan borcuna diye hesap yapıyordur. Ağlamamak içi kendimi zor tutuyorum böyle bir dram küçük Emrah’ın filmlerinde bile yoktu.

Neyse fazla uzatmadan asıl konuya geliyorum hemen. Evlilik, birbirini seven iki yüreğin birleşmesidir aslında. Bunun kağıt üzerinde olması yada yukarıda şu anlattığım şeylerin olması gerekmiyor. Nuri Pakdil’in ”Nikah önce göklerde kıyılır eğer göklerde kıyılmazsa yeryüzünde ister mum gibi yan ister tur gibi nara dön asla olmaz o iş” sözleriyle bitiriyorum. Anlayacağınız kızlar evliliği bu kadar dert etmeyin. Elini tuttuğunuz insanla gönülleriniz bir ise zaten bir ömür aynı yastıkta yaşlanırsınız ama bir değilse iki cihanı da bir araya getirseniz o evlilik sizin için ”sorunsal”a dönüşür. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın.

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI