2 Mayıs 1939: İngiltere, Beyaz Belge adıyla yayınladığı bir raporla, Filistin’e yapılacak Yahudi göçlerine kotalar koydu ve göçü sınırladı.
Milletler Cemiyeti Konseyi 1922 Temmuz’unda aldığı bir kararla İngiltere’nin Filistin üzerindeki manda haklarını tanımış ve Filistin’e yapılacak Yahudi göçünün gerçekleşmesi için ön hazırlıkların başlatılmasını istemişti.
Yahudi göçüne karşı ilk tepki Filistin’in çeşitli şehirlerinde Arap halkının Yahudi mahallerine saldırmasıyla kendini göstermişti. Ardından olaylar büyümüş ve manda makamları tarafından güçlükle bastırılmıştı. 1929 yılındaki ayaklanmaları 1933 yılındaki ayaklanmalar takip etmişti. İkisi arasındaki tek fark ise 1929 ayaklanması Yahudilere yönelmişken, 1933 ayaklanmasının Yahudi göçlerine yönelik olmasıydı. Manda yönetimi ve Yahudi göçüne karşı asıl önemli tepki, 1936’da patlak veren ve köyden şehre tüm Filistin topraklarına yayılan büyük ayaklanmalardır. Arapların hafızalarında derin izler bırakan bu büyük ayaklanma aralıksız üç yıl sürmüştür.
İngiltere, Birinci Dünya Savaşı içinde Yahudilere Filistin’de milli bir yurt için söz vermişti. Ancak petrol çıkarları ve bölgeye gösterdiği stratejik ilgi, Araplara karşı bir politika izlemesini de engelliyordu. İngiltere ikilemi çözmek için bir orta yola başvurdu ve Mayıs 1939’da Beyaz Belge adıyla anılan bir rapor yayınladı. Lord Peel başkanlığındaki bir komisyon tarafından yapılan incelemeler sonucunda yayınlanan bir rapor doğrultusunda kabul edilen belgeyle İngiltere, Filistin’i abluka altına alarak, her yıl Filistin’e göçecek olan Yahudilerin sayısına kotalar koydu. Buna göre 100.000 mültecinin ötesinde hiçbir Yahudi mülteci Filistin’e kabul edilmeyecekti. Siyonistler Beyaz Belge’yi reddettiler. Aynı zamanda Siyonist hareketinin merkezi İngiltere’den Amerika’ya taşındı.
Siyonistler o sırada Avrupa’daki Nazi zulmünün dünya kamuoyunda bıraktığı etkiyle sempati toplayıp bunu kullanmaya çalışıyorlardı. Siyonist terör çeteleri de boş durmuyor, Arapları sindirmek, İngiltere’yi de çekilmeye zorlamak için saldırılarına devam ediyorlardı. Artık Siyonistler Arapları bölgeden çıkarmak için sistemli bir terör uygulamaya başladılar. Ancak Avrupa’da Hitler‘in baskı politikasından kaçan Yahudiler, İngiliz birlikleriyle çatışmaya ve yasal olmayan yollardan Filistin’e girmeye başladılar. Bu kaçak göçleri Haganah adlı gizli bir teşkilat organize ediyordu. İngiliz askerleri ile Yahudiler arasında çıkan çatışmalarda ise elebaşılığını sonradan kurulacak olan İsrail devletinde başbakan olan Menahem Begin‘in yaptığı İrgun adlı bir Yahudi tedhiş teşkilatı aktif rol oynuyordu.