arama

Din Savaşları 1562-1598

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

Reform hareketlerinin Hristiyan birliğini bozduğu XVI. yüzyıl Avrupa’sında gelişen savaşlara ve özel olarak da, 1562-1598 arasında Fransa‘da patlak veren ve Katoliklerle Calvincileri birbirine düşüren çatışmalar ”Din savaşları” olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.

     Din savaşlarına ortam hazırlayan nedenlerin başında, kral François I’in monarşiyi, Protestanlığı ezme yoluna itmesi gelir. Placards olayının ertesinde kral , Protestanlara savaş açarak baskı siyasetini uygulamaya koydu. Luberon’da yaşayan yüzlerce Vaudlunun katledilmesi (Nisan 1545), kralın ardıllarınca da kararlı bir biçimde sürdürülecek bu siyasetin ilk ve acımasız eylemiydi. Gerçekten de İspanya ile Cateau-Cambresis barışını (1559) imzalayan Henri II, Protestanlık karşıtı sert bir yasağı yürürlüğe koymaktan, François II de, Reform yandaşlarına uygulanan cezaları daha da ağırlaştırıp, Huguenotlar’ın Guiseler’e karşı başlattığı Amboise ayaklanmasını (mart 1562) kanlı bir biçimde bastırmaktan geri durmadı. Ne var ki, monarşinin uyguladığı şiddet ve kıyım, Calvinciliğin birçok yandaş kazanmasını, hatta Henri II nin öldüğü yıl, Reform yapmış kiliselerin ilk ulusal sinodu toplayarak sağlam bir örgüte kavuşmasını önleyemedi. Calvin’ci öğretilerin Fransızca yayımlanması, Reform yandaşı grupların fazla çoğalmasını sağladı. 1561’e gelindiğinde, toplumun tüm kesimlerinden, özellikle de soylular arasından üyeleri bulunan 2150 Calvinci kilise kurmuştu bile. Çok geçmeden kraliyet ailesinden 2000 kişinin de Calvinci harekete katıldı ve 1560’tan sonra Reformcu kiliselere bağlanan ve ibadet özgürlüğü isteyen Protestan partinin askeri kadrolarını sağlayanlar da onlar oldu. Kral naibi Catherine de Medicis’in çabalarıyla, Katolik ve Calvinci din adamlarını bir araya getiren Poissy kollokyumu (9 eylül-18 ekim 1561) ile dinsel uzlaşma, ardından da Protestanlara, kapalı kentler dışında ibadet özgürlüğü tanıyan 17 Ocak 1562 fermanıyla siyasal uzlaşma sağlanmış oldu. O dönem için çok cüretli sayılan bu hoşgörü siyaseti, Katolikleri çileden çıkardı ve önderleri 6 Nisan 1561’de dinsel birliği korumak için üçlü bir ittifak (triumvirat) kurdular. İşte bu gergin hava içinde, Guise dükünün askerleri, Wassy’de bir grup Protestan’ı katledince (1 Mart 1562) din savaşlarının ilki patlak verdi.

aahd

       1562-1598 arasında Fransa, birbirini izleyen sekiz savaşla çalkalandı. Conde’nin açtığı ve tüm illeri şiddete sürükleyen ilk savaş (1562-63), İngiltere kraliçesi Elizabet I’in asker ve para desteğiyle bir çok büyük kenti ele geçiren Protestan partinin (ya da Huguenot partisi) gücünü açıkça gösteriyordu. Savaş sırasında iki partinin liderlerinin de ölmesi karşısında C. de Medicis hiç güçlük çekmeden barışı sağladı. 19 Mart 1563’te imzalanan Amboise barış fermanı, Protestanlara vicdan özgürlüğü tanıdıysa da,  dinsel gereklerin yerine getirilmesine ancak sınırlı ve koşullu izin verdi. Amboise barış fermanı, otuz yılı aşkın bir süre boyunca parti çalışmalarına son vermeye çalışan fermanların ilkiydi. Ana kraliçenin İspanya ile uzlaşı siyaseti izlemesi, Eylül 1567’de Huguenotlar’ın düşmanlığını yeniden körükledi. Conde, Meaux’da Charles IX ve Catherine de Medicis’y i kaçırarak devletin dizginlerini eline almaya çalıştıysa da Saint Denis’de yenilen Protestanlar yine de kazançlı çıktılar; ikinci savaşa son veren ve Amboise fermanını yürürlüğe koyan Longiumeau barışını imzaladılar.

Eylül ayında başlayan üçüncü savaş, Katoliklerin zaferiyle sonuçlandı. Ama Protestan parti, vicdan özgürlüğü, sınırlı da olsa ibadet özgürlüğü ve garnizon kurabileceği dört güvenilir yer elde etti. Dördüncü savaşa (1573) Saint-Barthelemy katliamı yol açtı: 24 Ağustos 1572’de Paris’te Coligny ve Protestan partinin önde gelenleri Charles IX’un emriyle öldürülmüş, 3000’e yakın yandaşları da halk tarafından linç edilmişti. Eyaletlerde de benzeri yaşanan bu katliam, monarşiye olan inancın sarsılmasına yol açtı. Huguenot Partisi, siyasal ve askeri örgütlerine çeki düzen vererek, 1573’de Nimes ve La Rochelle’de kralın ordularını bozguna uğrattı ve yeni bir barış fermanıyla hak  ve özgürlüklerini genişletti.

20150707_173256

Henri III. ün hükümdarlığı sırasında din savaşları, siyasal bir çehreye büründü. Beşinci savaş sırasında hoşgörüden yana ılımlı Katolikler bile Huguenotlar’ı destekleyince, Protestanlar, taleplerinin büyük bir bölümünü kabul eden, Monsşeur barışını imzalatmayı başardılar. Koyu Katolikler için bu barış, monarşinin affedilemez bir ödünüydü. Onlar da iktidarın mali ve askeri güçsüzlüğüne çare olarak, Protestanlığın kökünü kurutacak bir Kutsal birlik kurdular (Peronne 1576). Henri III, birliğin önderi olduğunu açıklayınca Protestanlar yeniden silaha sarıldılar. Altıncı Savaş (1577) Katoliklerin lehine sonuçlandı  ve Protestanlar kazandıkları bazı hakları yitirdiler. İki yıl sonra patlak veren yedinci savaş Fleix barışı ile (16 Kasım 1580) sonuçlandı ve Protestanların altı yıl süreyle güvenli yerlerini korumalarını sağladı.

1584’te Protestan partinin önderi Henri de Navarri’nın veliaht olmasına değin Fransa, sakin bir dönem yaşadı. Büyük çoğunluğu Katolik olan krallık, bir Protestanın krallığa aday olmasını büyük tepkiyle karşıladı ve Paris’te birlik yeniden oluşturuldu. Fransızları Katolik monarşiye sahip çıkmaya çağıran bir bildirinin birçok yandaş bulması karşısında, Henri III de birliğe katıldı ve Protestanların ibadetlerini yasaklamaya zorladı. İngiltere, Danimarka ve Alman Protestan prenslerin desteğiyle Huguenotlar yeniden bayrak açtılar. Hanedanlık sorunu çerçevesinde gelişen bu sekizinci savaş (1585-1598) ülkeyi gerçek bir kargaşaya sürükledi. Krallık ordusu Coutras’ta Henri de Navarre tarafından yenildi. (20 Ekim 1587) ve birlikçiler Paris’i ele geçirerek , Rouen’a sığınan Henri III’ü Guise dükünü tümgeneralliğe atamaya zorladılar. Kral, dükü ve kardeşini öldürterek bu zor durumdan kurtulmaya çalıştıysa da, Mayenne dükü yönetimindeki birlik, krala açıkça başkaldırdı. Paris’te ve krallığa bağlı birçok kentte devrimci komünler kuruldu. Protestanlarla ittifaka zorlanan Henri III, Henri de Navarre ile birlikte Paris’i kuşatmayı denediyse de , bu girişimi canıyla ödedi. Henri de Navarre, Henri IV adıyla tahta çıktı ama ancak birkaç kent kendisini tanıdı. Kral, Mayenne dükünü iki yerde bozguna uğrattı ama birliği destekleyen İspanyollar, onu Paris ve Rouen kuşatmalarını kaldırmaya zorladılar. Bu kargaşa ortamını fırsat bilen bir çok soylu, yeni çıkarlar sağlamak için uğraştı durdu. Siyasetçilerin yanına geçen Henri IV, 22 Mart 1954’de Paris’e girdi. Kentler, eyaletler ve birlikçi önderler, çeşitli ayrıcalıklar, maddi çıkarlar ve onur karşılığında boyun eğdiler. 1595-98 yılları arasında Henri IV,  son direnişçileri de etkisiz kılarak İspanya’ya savaş açtı. Savaş sonunda İspanya, Fransa’daki son kalesini de yitirerek Vervins barışını imzaladı (2 Mayıs 1598). Bu arada Henri IV Nantes fermanını ilan etti(13 Nisan 1598) ve dinsel barışı sağladı. Böylece Fransa, hem Katolik, hem de Protestan bir devlet sıfatıyla, Huguenot partisinin siyasal ve askeri örgütlenmesini tanıdı.

Din savaşları adıyla anılan bu 36 yıllık iç savaş dönemi, Fransa halkının açlık, kıtlık, salgın hastalıklar ve saldırılar karşısında acılar çektiği bir dönemdir. Bütün kötü koşullara rağmen nüfus azalmamış, mali bunalım ve enflasyon da bu kötü tabloya eklenince, krallığın ekonomik ve toplumsal yapılarında köklü değişiklikler olmuştur. Birçok Protestan usta ve işçinin yurt dışına kaçması, sanayi üretiminin çökmesine yol açmış, kara ve su yollarının yararlanılamaz duruma gelmesi ve dış pazarların kapanması ticarete çok ciddi bir darbe vurmuştur. Yine de özetle söylemek gerekirse, bu 36 yıllık kargaşa döneminin bedelini, işlerini yitiren ve sefarete sürüklenen küçük köylüler ödemiştir.

20150707_173347

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI