arama

Deli Çocuğun Güncesi-Özgür Bıçaksız

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır.

Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz.

Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini.

Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve sonra fazlasıyla yazarsın.’
Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim”

Altını Çizdiklerim: 

Bazı kokuları insan üstünden atamaz, üstünden atsa da burnundan atamaz, burnundan atsa da anılarından atamaz. Bazı kokuların anlamı büyüktür, bazı kokuların keskinliği fazladır. Koku hafızanın en vurucu bölgesidir. Hüznü yoğunlaştıran duyu organıdır.

Kafanda ve hayalinde inşa ettiğin kuleyi yıkmak isteyenlerden uzaklaş…

Umut bir düşün başlangıcı, aynı zamanda bir düşün bitişiydi. Hayatın kuralıydı bu, sevmek bazen insanın canını yakıyordu…

“Başına gelen onlarca şeye, kabuk tutmuş, tarifi edilemeyen derin acılara ve hükmü kalmış bir geçmişe sürekli sövebilirsin, sitem edebilirsin. Ama görüyoruz ki küçük bir güzellik altında her şeye yeniliyoruz. Bir bebeğin bakışına, başka birisinin gülüşüne, vapurdan esen rüzgara, bir dokunuşa… Bunca varoluş nedeni varken bazı şeylere kızgın kalmak oldukça zor.”

Başkaları kendi yaşadıkları korkulardan senin de korkmanı bekler. Uzaklaş tüm korkulardan, insanın hayatı yaptığı seçimle belirlenir. Hırs yapmadan yavaş yavaş süzül…

O gün anlamıştım aslında insanı değiştiren düşünceleri değil, duyguları.”
“Sessiz kaldığın yerde kal…”
“Cümlelerce telaş gereksiz,
Gece varsa,
hüzün de vardır.
Çay varsa,
sabır vardır.”
“Bazı paragraflarda kendimi aradım, yanlış adımların altında kaldım..

HİSSETTİKLERİM.

Satır satır iç sesimi kendimi duyduğum, kendimle kaldığım cümlelerle dolu, 2 saatlik Bolu-Ankara yolculuğumda tek nefesle bitirdiğim bir kitap.. aslında ne kadar benden ve bizden ”Yalnızlığın coğrafyası yok.

 

etiketlerETİKETLER
okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI