arama

Ortadoğu’da 6 Gün Savaşı: Arap Devletleri-İsrail

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

5 Haziran 1967’de Arap Devletleri ile İsrail arasında Altı Gün Savaşı başladı. 10 Haziran 1967 tarihine kadar devam eden savaş sonunda İsrail; Sina, Golan, Kudüs’ün doğusu, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni işgal etti.

Daha önce yapılan Arap-İsrail savaşlarından sonra İsrail ile Arap devletleri arasında ilişkiler devamlı gergin kaldı. 1966 Şubat’ında Suriye’de Baas Partisi’nin sol kanadının bir darbeyle iktidarı ele geçirmesinden sonra Suriye-İsrail sınırında çatışmalar çıkmaya başladı. Bu yeni Baasçılar, Başkan Nasır’ı İsrail’e karşı yumuşak davranmak ve 1956 savaşından sonra Sina’da bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün kanadı altına sığınmakla suçladı. Bu arada Suriye topraklarından hareket eden El-Fetih gerillaları İsrail sınırlarından içeri sızarak saldırılara başladılar. Nasır, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün çekilmesini istedi. Kasım ayında Suriye ile Mısır arasında bir savunma antlaşması sağlandı.

Bu gelişmeler üzerine İsrail, fedailerin saldırılarına ağır silahlarla karşılık vermeye başladı. Bir yandan Suriye-İsrail, bir yandan da Ürdün-İsrail sınırlarında gerginlik her geçen gün biraz daha artmaya başladı. Nisan 1967’den itibaren tank, topçu ve hava çatışmalarına kadar her türlü faaliyet arttı. 7 Nisan’da Sovyet yapımı 6 Suriye savaş uçağı İsrail tarafından düşürüldü. 14 Mayıs’ta Sina’ya girmeye başlayan Mısır Silahlı Kuvvetleri 16 Mayıs’ta alarm durumuna geçirildi. Bununla yetinmeyen Nasır 22 Mayıs’ta Tiran Boğazı’nı İsrail gemilerine ve 24 Mayıs’ta da bütün deniz trafiğine kapadı. Böylece İsrail’e gelebilecek yardımları önledi.

Tiran Boğazı’nın ve arkasından Akabe Körfezi’nin kapatılması havayı birden gerginleştirdi. İsrail bunu kendine yöneltilmiş bir saldırı olarak kabul etti. ABD ve Sovyetlerin harekete geçerek savaşı önleme çabaları içine girmeleri bir sonuç getirmedi. 30 Mayıs’ta Mısır ve Suriye’den oluşan Birleşik Arap Cumhuriyeti ile Ürdün arasında bir savunma antlaşması imzalandı. Buna 4 Haziran’da Irak da katıldı. Bu arada 1 Haziran’da İsrail Savunma Bakanlığına 1956 Sina harekatına katılan Moşe Dayan getirildi.
Moşe Dayan

İsrail liderleri, sınırlarında Arap devletlerin askeri kuvvetlerinin bire üç oranında İsrail kuvvetlerinden üstün olduğu ve her an işgalin gerçekleşebileceği hesaplarını yapmaya başladılar. Böylece bir işgali bekleyeceklerine, bunu engelleyecek sürpriz bir saldırının daha iyi olacağı kararına vardılar.
french_made_fighters_of_the_iaf1

Araplara ilk ve ağır darbe indirmek için 5 Haziran 1967 sabahı havalanan İsrail uçakları, Mısır radarlarına yakalanmamak için Akdeniz üzerinde çok alçaktan uçarak, Mısır’ın batı sınırlarına ulaştılar ve saldırılarını batıdan yaptılar. 5 Haziran günü akşamı 16 Mısır hava alanı artık, kullanılmaz hale geldi ve 280 Mısır uçağı, 52 Suriye uçağı, 20 Ürdün uçağı ve birçok da Irak uçağı yerde tahrip edildi.
Hasar görmüş uçak

Hava üstünlüğünü kesin bir şekilde eline geçiren İsrail, Sina yarımadasındaki Mısır zırhlı birliklerini ağır tahribata uğratarak püskürttüler ve bütün Sina’yı üç gün içinde ele geçirip, 7 Haziran akşamı Süveyş Kanalı’nın sağ kıyısındaki, kuzeyde Kantara, ortada İsmailiye ve güneyde Port Tevfik’e ulaştılar. Bu durumda Mısır, 8 Haziran’da İsrail ile ateşkesi kabul ederek, İsrail kuvvetlerinin kanalın öbür tarafına geçmesini önledi.

Mısır Tankı

Ürdün ve Batı Şeria cephesi İsrail için en çetin cephe oldu. Ürdün kuvvetleri İsrail’i gerçekten uğraştırdılar ve ciddi kayıplar verdirdiler. Fakat onlar da fazla dayanamadılar. 7 Haziran’da Nablus muharebesini kaybedip, şehir İsrail kuvvetlerinin eline geçince, İsrail bütün Batı Şeria’yı işgal etti. Bu sebeple Ürdün, 7 Haziran akşamı İsrail ile ateşkesi kabul etti.

Golan tanks 2

8 Haziran’dan itibaren Suriye cephesinde Golan tepelerinde çatışmalar şiddetlendi. Bu tepeler İsrail’in Suriye’ye karşı savunması bakımından stratejik önemde idi. Suriyeliler de İsrail karşısında fazla dayanamadılar. İsrail kuvvetleri Golan tepelerini aldıktan sonra Suriye topraklarında ilerlemeye başladılar. İsrail kuvvetleri Şam’a 40  mil mesafedeki Kuneitra’ya girdiklerinde, Sovyetler devreye girerek İsrail ilerlemesinin durdurulmasını istedi. İsrail burada durdu. 10 Haziran’da İsrail ile Suriye arasında ateşkes yürürlüğe girdi. Böylece Altı Gün Savaşı sona erdi.

Savaşın sonu Araplar için tam bir hezimetti. Savaştan sonra bir Arap askerî gücü kalmadı. Arapların bu silah kaybı, Sovyetlerin bu ülkeleri tekrar silahlandırmak için daha sıkı kontrolleri altına almaları neticesini doğurdu ve Ortadoğu’da daha fazla söz sahibi olmak için fırsat elde etmelerine sebep oldu.

İsrail’i desteklemesi yüzünden hemen hemen bütün Arap devletleri, ABD ile diplomatik ilişkilerini kestiler. Böylece savaştan sonra ABD, Ortadoğu’da büyük prestij kaybına uğradı.

1967 Savaşı ile İsrail, topraklarını dört misli daha genişletti. Gazze ve bütün Sina yarımadası İsrail’in eline geçtiği için, İsrail Süveyş Kanalı’na dayandı ve güneyde de Şarm el-Şeyh’i alarak Tiran Boğazı’nın kontrolünü ele geçirdi. Yine Sina’nın kuzey-doğusundaki Gazze bölgesi de İsrail’in eline geçti.  İsrail Ürdün’den Şeria nehrinin batısındaki bütün toprakları aldı ve Şeria nehri Ürdün ile İsrail arasında sınır oldu.  Yine Ürdün’ün elindeki Doğu Kudüs de İsrail’in eline geçti. Keza İsrail Golan tepelerini ve Kuneitra’ya kadar uzanan Suriye topraklarını işgal etti.

slide4

1967 Savaşının önemli sonuçlarından biri de 400.000’in üzerindeki Filistin’li mültecinin Ürdün’e göç etmesi ile Ürdün, büyük mülteci kampları barındıran bir ülke durumuna geldi ve bu da Ürdün’e büyük yük getirdi.

Savaş sonunda Eylül ayında Hartum’da yapılan zirve toplantısında Arap devletleri, İsrail’e karşı tutumlarını sertleştirdiler ve kesinlikle görüşme ve barış yapmayacakları kararına vardılar.
savaş sonrası gazete manşeti

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI
Cevabı iptal etmek için tıklayın.
Şuanda denis adlı kişinin yorumuna cevap yazıyorsunuz.

  • denis
    2 sene önce

    nasıl oluyorda bütün cephelerde savaşıpda hepsini yeniyor mısırı ürdünü suriyeyi
    gizli ellerle birlikte olup icerdeki hayinlerle çalıştıkları belli ama
    müslümanlar halen Onlarla birlik icinde ve sudeysin dedigi gibi dünyayı beraber yönetiyoruz sanan beyinsiz imam kılıklı hayinler yüzünden islam bu halde bizdeki ittihat terakkici komutan yaverler subay kılıklı masonlarda aynı amaca hizmet edip islamı yıktiklari gibi hayin bitmiyor her devirde var.

    14
    yorum beğen