arama

Semra Şenol Röportaj

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

Yine bir röportajla daha sizlerleyiz. Bu seferki konuğumuz, çoğunuzun Wattpad’den tanıdığı Yaz Yağmuru Lakaplı Semra Şenol.. Keyifli okumalar..

Merhaba, Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba 🙂 22 yaşında bir yazar adayıyım diyebilirim.

Yazmaya ne zaman başladınız?

Yazmaya bundan bir yıl önce başladım. Kitap okumayı yada şiir okumayı seven herkesin mutlaka bir gün kalemi eline alacağından olsa gerek, bende hayal dünyamda biriken yazıları Wattpad sayesinde yayınlamaya başladım. Doğrusu bir nebzede olsa kendimi geliştirmek, edebiyatın iç serüvenine atılmak istememdi.

Yazılarınızı Wattpad’te yayınlamaya ne zaman başladınız?

Hikâyelerimi ilk defa sekiz ay önce yayınladım ve inanır mısınız okunacağını pek düşünmemiştim 🙂 Sonuç şaşırtıcı 🙂

Wattpad’de paylaştığınız 3 hikaye görünüyor. Bize konularından bahseder misiniz?

Şu anda yayımlanan hikâyelerimden ilk göz ağrım Gözyaşındayım (YUVASIZ KUŞ/UM) tamamlandı. Yetimhanede büyüyüp hayatın dik yokuşlarını sırt sırta veren iki arkadaşın aşk ve yaşam döngüsündeki zorlukları anlattığım bu hikâye beni yazıyla buluşturduğu için önemli bir yere sahip.

AŞK KIRINTILARI. Gözyaşındayım’ın devam serisidir, okuyucularımdan gelen yoğun istek üzerine evlatlık alınan Anıl ve Güneş’in çocukluklarından itibaren, kalplerine düşen yaralı bir aşkı anlatıyor. Tabii yanı sıra Anıl’ın hazin öyküsünün detayları hikâyenin ileri zamanlarında okuyucularımla buluşacak. Her zaman da dediğim gibi ‘Örselenmemiş, geçmişin ardında kalan izlere nakşedilmemiş bir Aşk olamaz ve olmamalı’ bu kanımı AŞK KIRINTILARI’ında olabildiğince irdeleyip gözler önüne sermeyi arzuluyorum.

GECE. Wattpad de tanınmamı ve sıkı okuyucularımın olması sağlayan ikinci hikâyem. Benim için yazması bir o kadar zor, duygularımı karman çorban etmeye müsait bir kurgu. GECE başından sonuna kadar ihanet ve mücadelenin tek bir kadının omuzlarına yüklenişini anlatıyor. Mutlu olduğu hayatından bir gün içinde tepetaklak olmakla kalmayıp en değerlisini Canım dedikleri sayesinde yitiriyor.

Düşünün bi’kere, Bebeğini sayılı günler sonra kollarına alabilecek iken ömrüne ortak ettiği eşi ve kardeşim dediği kadının ortak ihanetine uğruyor. Bebeğini yitiren bir kadın için ne kadar zor bir durum olduğu malum. Bende GECE’nin bundan sonraki acısına, bedel isteyen tarafına elimden geldiğince yön vermeye çalıştım.

İçlerinde “Göz bebeğim” dediğiniz hikayeniz var mı?

Benim için hepsinin yeri ayrı ve önemli . Ama yine de GECE’nin farklı bir anlamı var bende 🙂

Ne tarz yazmayı seversiniz?

Romantik ve Genel kurguya öncelik tanısam da ama içimde sakladığım bir fantastik yazma hevesi yok değil.  İlerleyen zamanlarda bu kulvarda da kendimi kanıtlamayı hedefliyorum. 🙂

Peki, Ne tarz kitaplar okursunuz? En sevdiğiniz kitap ve yazar?

Kurgusu sürükleyici, edebiyat dili ustaca kullanılmış her kitabı okurum.Bunların içinde fantastik, dram, bilim kurgu var. En sevdiğim kitap demek yerine unutmayacaklarım arasında başı çeken bir tanesi var. Canan Tan, En Son Yürekler Ölür
Eminim ki okumayan kişi kalmamıştır ve en az benim kadar etkilenmişlerdir. Canan Tan’ın eşsiz bir üslubu varıdır, kitaplarında en ufak ayrıntıların detayları objektif bir dille anlatılır yanı sıra öğretici yanı oldukça üstündür. Kendisiyle bir gün tanışıp sohbet edebilmeyi çok isterim 🙂 Onun aksine fanatik yazar takipçisi sayılmam, çoğu zaman aldığım kitapların yazarlarına dikkat etmem. Benim aslolan kitabın içeriği ve kurgu.

Yazdığınız kitapları bastırmayı düşündünüz mü?

İlk yazmaya başladığımda böyle bir arzum veya isteğim yoktu. Ama okuyucularımdan gelen güzel yorumlar beni bu konuda teşvik ve motive etmeye başladı. İsim vermek istemiyorum ama birkaç yayınevinden bu yönden teklif aldım. Şimdilik düşünme aşamasındayım 🙂

Yayınevleri sizce ne kadar önemlidir?

Yazdığınız, emek verdiğiniz uğruna saatlerinizi harcadığınızın eserininiz heba olmasına da sebep olabilir, tam tersi daha fazla değer görmesine de neden olabilir. Bir kitabın yazım sürecinden tutun basılma ve reklam boyutuna kadar büyük bir payı var yayınevlerinin. Yazarın tek başına yazıp bitirmiş olması yetmez, en son okuyucunun eline ulaşasıya kadar geçen evreler yayınevinin gözetimindedir.

Size göre yazmak yetenek işi midir?

Yetenek bir nevi kabiliyet demektir. Sanmam ki yeteneğin bu iş de iyiyim yaparım demesiyle olsun. Bu daha çok gönül vermekle alakalı. Bir çok insanın değişik yetenekleri ve becerileri vardır, bazıları kalıtımsal olarak içinde saklıdır. Amma velakin yazmayı sevmeyi yetenek olarak sınıflandırmayı gerektirmez. Kısaca gönül işidir 🙂

Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?

Bulduğum en ufak boşluğu müzik ile kitaplarımla doldururum. Neden derseniz meraklı bir kişiliğe sahibim. Bir müziğin içine saklanmış duyguları, bir kitapta geçen olaylar döngüsünü merak eder heyecanlanırım. Garip değil mi 🙂

Çevrenizdeki insanlar sizi nasıl tanımlar?

Genelinde gülümseyen ve anlayışlıyı biriyimdir çevreme karşı. Lâkin çoğu zaman çok içime kapanık, kendi sessizliğime gömülüp takılı kaldığım da doğrudur. Dışarından duyduğum yorumlar farklı, ama şimdiye kadar kötü bir serzeniş duymadım. 🙂 Tutumum değişken, terazi burcu olduğumdan kaynaklı olsa gerek 🙂

Son olarak yazar olmak isteyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Kulağınıza doluşan çevre baskısını boş verin. ‘Yapamazsın, senin hamurunda o yok ‘ deselerde kulak asmayın. Bir deneyin, gerçekte gönül vermek isteyeceğiniz şey buysa illa olur. Sadece biraz cesaret ve azim gerekli size 🙂

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkürler.. 🙂

Asıl ben teşekkür ederim, kendimi tanıtmama olanak tanıdınız.

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI