arama

Türk’ün Atası: Oğuz Kağan

  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş
  • paylaş

Oğuz Destanı‘nın kahramanıdır; Oğuz Türkleri’nin ve o kökten gelen Türkiye Türkleri’nin atası sayılır.

Yaşamıyla ilgili kesin bilgi yoktur. M.Ö. 174 yılında ölen Hun İmparatoru Mete, Fidevsi’nin İran Destanı Şehname’de anlattığı Efrasiyab, Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügat-it- Türk’de kendisiyle ilgili bir ağıta yer verdiği Alp Er Tunga‘nın Oğuz‘la aynı kişi olduğu ileri sürülür.

Oğuz Han ve oğullarının destanı üç ana kaynak aracılığıyla günümüze ulaşmıştır. Bunlardan biri Paris ulusal kitaplığında bulunan Uygur yazısıyla yazılmış eksik bir el yazmasıdır. Reşit Rahmeti Arat’ın ünlü Alman Türkoloğu W. Bang ile birlikte ilk kez 1932 yılında yayınladığı Uygurca destana göre Oğuz’un annesi Ay Kağan’dır. Oğuz’un başından geçen serüven bu destanda şöyle anlatılmıştır:

Oğuz Kağan1 hdk

” Oğuz doğunca bir kez süt emdikten sonra çiğ et, çorba ve şarap istedi. 40 günde büyüyüp yürüdü. İlk kahramanlığını bir ormandaki gergedanı öldürerek gösterdi. Bu başarıda gücü kuvveti kadar aklı da ona yardımcı oldu. İki kez evlenen Oğuz’un eşleri tanrısal varlıklardı. Bunlardan ilkini gökten inen bir ışığın içinde buldu; ondan Gün, Ay ve Yıldız adlı oğulları oldu. İkinci eşini bir gölün ortasındaki ağacın kovuğunda buldu. Ondan da Gök, Dağ, Deniz adlı oğulları doğdu.

Oğuz, çevresindeki  beylere elçiler göndererek onların kendisine bağlanmalarını istedi. Altın Kağan onun egemenliğini kabul etti. Urum Kağan ise başkaldırdı. Savaşta Buz Dağı’nın eteğinde Oğuz’un çadırına inen ışıktan çıkan erkek kurt orduya yol gösterdi. İtil Müren adlı denizin kıyısındaki savaşı Oğuz kazandı.

bozkurt hd

       Urum Kağan’ın derin ırmaklar arasındaki bir kenti korumakla görevlendirilen yeğeni Oğuz Kağan’ın egemenliğine girince Oğuz ona, ”koruyup saklayan” anlamına gelen Saklap adını verdi. İtil ırmağını sal yaparak geçen beye Kıpçak; Buz Dağ’a kaçan alaca atını bulup karlar içinde getiren beye Karluk; karşılarına çıkan madenden yapılmış ve anahtarsız bir evi açan beye de Kalaç adını verdi… Bu adlar ve benzerleri Türk boylarının adları oldu.

Hint, Tangut, Suriye taraflarına akınlar yaparak ülkesinin sınırlarını genişleten Oğuz’un düşünde gördüğü gün doğusundan gün batısına uzanan altın yayla kuzeye doğru giden üç gümüş oku, vezir Ulu Türk dünyaya egemen olmak diye yorumladı. Sonunda bu düş gerçekleşti.

Yaşlanan Oğuz, oğullarından Gün, Ay, Yıldız’ı Doğu’ya; Gök, Dağ, Deniz’i Batı’ya avlanmaya gönderdi. Doğu’ya gidenler yolda buldukları altın yayı,Batı’ya gidenler buldukları iç gümüş oku getirdiler. Oğuz altı oğluna öğütler verdi., ülkesini onlar arasında paylaştırdı. Bundan sonra Gün, Ay, Yıldız’ın soyundan gelenler Bozok adıyla anıldı. Gök, Dağ, Deniz’in soyundan gelenlere ise Üçok adı verildi.

Oğuz’un destansı yaşamına yer verilen ikinci kaynak İranlı tarihçi Reşidettin’in Cami üt-Tevarih adlı yapıtı; üçüncü kaynak ise Türk devlet adamı ve tarihçi Ebülgazi Bahadır Han’ın Şecere-i Terakime‘sidir.

Oğuz Kağan’ın tarihsel kişiliği Türklerin İslam Dini’ni benimsemesinden çok uzun zaman öncesine ait olduğu halde son iki kaynakta kahramanın kişiliğine ve serüvenine İslam Dini’ne ait çizgiler eklenmiştir.

Bu çeşitlemelere göre Oğuz, doğduğu zaman annesinin sütünü emmek için ondan İslam Dini’ni kabul etmesini ister. Delikanlılığında evleneceği kızın Müslüman olmasını şart koşar. İslam Dini’ne girmeyen babası Karahan’la savaşarak onu öldürür.

Eski Osmanlı tarihçileri de Türkler’in tarihini anlatırken Oğuz’u kendi ataları olarak göstermişlerdir. Destanlarına ve destansı tarihlerine onun adını anarak Oğuzname demişlerdir.

bozkurt-yolgosterici hd

okuyucu yorumlarıOKUYUCU YORUMLARI